Aort anevrizması, kanı göğüs ve gövde dahil olmak üzere bütün vüReduce boyunca taşıyan ana arter olan aortta meydana gelen genişlemeye bağlı olarak balon benzeri kesecik oluşmasıdır. Aort damarındaki bu genişleme arter duvarının katmanlarından incelmeye neden olur ve kan sızabilir.
Kalpten tüm vücuda kan ileten aort damarının belli bir kesiminde genişleme meydana gelmesi aort anevrizması olarak adlandırılır. Kesin tedavi cerrahi yöntem uygulanmasıdır.
Yırtılma olan bölgede çoğu zaman şiddetli bir ağrı duyulur ve özellikle kan kaybı önemli miktarlara ulaşırsa hastada şAlright tablosu meydana gelir. Kalpten uzaklaştıkça Ateroskleroz dediğimiz damar sertliği, anevrizma oluşumundaki sebeplerde ilk sıraya yerleşir, bu tür hastalar, çıkan aort anevrizma hastalarına göre, belirgin olarak daha yaşlıdırlar ve sıklıkla koroner kalp hastalığı; beyin damarlarının aterosklerotik hastalıkları gibi damar sertliğinin tıkayıcı komplikasyonlarıyla birlikte bulunmaktadır.
Atardamarlarda plak birikmesiyle karakterize bir durum olan ateroskleroz, aort anevrizmalarının başlıca nedenidir. Plak birikmesi aort duvarını zayıflatabilir ve anevrizmalara karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Aort anevrizma taraması bilgisayarlı tomografi ile yapılabilir. Ülkemizde tansiyon ve damar sertliği probleminin yaygın olması nedeniyle, bu hasta grubunda en az bir kere aort anevrizma taramasının yapılması hayat kurtarıcı olabilir.
Aort anevrizması veya diğer adıyla damar genişlemesi durumunda genellikle ilk başvurmanız gereken bölüm ve doktor kardiyoloji bölümü ve kardiyologdur. Kardiyologlar kalp ve damar ile ilgili hastalıklarda uygun tanıyı koyma ve süreci yönetmektedirler Ancak bunun dışında yakınınızdaki bir sağlık kuruluşunda kardiyoloji bölümü bulunmuyorsa genel cerrahi, kalp cerrahisi veya radyoloji gibi branşlarda da uygun teşhis sağlanmaktadır.
Çeşitli hastalıklar ve durumlar aort duvarının bir kısmının bozulmasına ve anevrizma oluşumuna neden olabilir. Bu nedenler şunlardır:
Bazı durumlarda kesin ve Internet belirtiler aort damar genişlemeleri bazı durumlardaysa oldukça sinsi bir şekilde herhangi bir belirti göstermeden aniden gündeme gelebilmektedir. Aort damar genişlemelerinin zamanında fark edilip gerekli olan önlemlerin alınması ve gereken tedaviye zamanında başlanması; çoğu zaman sonu ölümle biten kötü bir tablonun ortadan kalkmasına neden olabilmektedir.
Torasik aort anevrizmaları genelde abdominal aort anevrizmalarına göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir.
Aort anevrizması en sık yüksek tansiyon ve damar sertliği problemi olan hastalarda görülebilmektedir. Bunun dışında genetik hikaye, ileri yaş, Marfan Sendromu, Ehler Danlos Sendromu gibi bazı bağ dokusu hastalıkları da anevrizma gelişme riskini artworkırmaktadır.
Risk artmış olanlarda cerrahi müdahale gerekebilirken, riskin aort anevrizması az olduğu grupta acil müdahale gerekmeyebilir. Chance az olsa da erken teşhis sayesinde anevrizmanın düzenli kontrolleri sağlanmış olur.
Aort anevrizması gelişme riski yaşla birlikte, özellikle 60 yaşından sonra artar. Erkeklerde aort anevrizması gelişme olasılığı kadınlardan daha fazladır.
Doğuştan bir takım bağ dokusu bozukluğu olan Marfan Sendromu; Ehlers-Danlos sendromu; Anüloaortik ektazi gibi hastalıklarda da çOkay daha erken yaşlarda aort ve diğer atardamarlarla ilgili anevrizmaların oluştuğu görülebilir.
Anevrizma belirtileri balonlaşpersonın boyutuna, konumuna ve patlamasına bağlı olarak değişkendir. Anevrizma yavaş ilerlediğinden herhangi bir belirti göstermeyebilir.